Pain Science Perspektifinden Bilimsel Bir Bakış
Bel ağrısı, modern yaşamın en sık karşılaşılan şikâyetlerinden biri. Özellikle ofis çalışanları, yoğun tempolu bireyler ve düzenli spor yapanlar için zaman zaman ortaya çıkan bel ağrısı, çoğu zaman “Acaba fıtık mı oldum?” kaygısına neden olabiliyor. Ancak güncel araştırmalar, ağrının göründüğünden çok daha karmaşık olduğunu ve her bel ağrısının fıtığa bağlı olmadığını açık şekilde gösteriyor.
Ağrı bilimi (pain science), son yıllarda büyük bir dönüşüm yarattı. Artık yalnızca görüntüleme sonuçlarına değil, kişinin biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörlerine birlikte bakıyoruz. Bu yaklaşım, gereksiz korkuları azaltmayı, kişinin ağrısını daha doğru anlamayı ve daha etkili bir fizyoterapi yaklaşımı oluşturmayı sağlıyor.
Kadıköy bölgesinde çalışırken değerlendirmelerde en sık duyduğum ifadelerden biri, bel ağrısının hemen fıtıkla ilişkilendirilmesi oluyor.
Suadiye ve civarından gelen danışanların birçoğu ise ilk görüşmede şu endişeyi dile getiriyor:
“Bu ağrı fıtığın göstergesi olabilir mi?”
Oysa bilim bize bunun tam tersini söylüyor.
Bel Fıtığı Olmadan da MR’da Problem Görünebilir mi?
Kesinlikle evet.
1994 yılında New England Journal of Medicine’da yayımlanan çarpıcı bir çalışmada, bel ağrısı olmayan 98 kişinin MR sonuçları incelendi. Uzmanlar bu kişilerin çoğunda:
✦ Protrüze disk,
✦ Şişmiş diskler,
✦ Disk dejenerasyonu
gibi yapısal değişiklikler tespit etti.
Yani hiç ağrı yaşamayan kişilerin bile MR’larında “fıtık benzeri” bulgular görülebiliyor.
Bu da bize çok önemli bir şey söylüyor:
Ağrı, her zaman dokudaki değişiklikle birebir ilişkili değildir.
Bu bulgular bugün pain science’ın da temel taşlarından biri hâline gelmiş durumda.
Peki Öyleyse Bel Ağrısı Neden Oluşuyor?
Ağrı, vücudun alarma geçmesiyle oluşan bir koruma mekanizmasıdır. Ancak bu alarm sistemi her zaman doku hasarıyla doğru orantılı çalışmaz. Birçok faktör ağrıyı şiddetlendirebilir veya artırabilir:
➤Stres ve endişe düzeyi
➤Hareketsizlik veya aşırı yüklenme
➤Uyku kalitesi
➤Günlük yaşam ergonomisi
➤Kas kuvvet dengesi
➤Önceki ağrı deneyimleri
Bunların tamamı, beynin ağrıyı algılamasını etkiler.
Ağrı bilimi bize şunu öğretir:
Ağrı bir alarmdır, hasar değil.
Yani alarmın çalması, daima büyük bir problem olduğu anlamına gelmez.
Her Bel Ağrısı Fıtık mıdır?
Hayır. Hatta çoğu zaman değildir.
Bilimsel çalışmalar, bel ağrılarının büyük bölümünün:
🔹Mekanik kaynaklı,
🔹Hareket alışkanlıklarıyla ilişkili,
🔹Kas veya eklem kaynaklı
olduğunu gösteriyor.
Fıtık, bel ağrılarının yalnızca küçük bir kısmında temel neden. Ama toplumdaki yanlış bilgiler nedeniyle insanlar ağrı hissettiklerinde hemen en kötü senaryoyu düşünüyorlar.
Pain Science Yaklaşımı Neden Bu Kadar Önemli?
Pain science yaklaşımı sayesinde:
🔹Gereksiz korkular azalır.
🔹Kişi ağrısını doğru anlamaya başlar.
🔹Daha güvenli hareket eder.
🔹Vücut hareket ettikçe rahatlar.
🔹Tedaviye katılım artar.
Özetle:
Ağrıyı doğru anlamak, ağrıyı azaltmanın ilk ve en güçlü adımıdır.
Fizyoterapide Değerlendirme Nasıl Oluyor?
Kadıköy – Suadiye – Bağdat Caddesi bölgesindeki klinik uygulamalarımda, değerlendirme süreci yalnızca MR sonuçlarıyla sınırlı değildir.
Değerlendirme sırasında:
✦Ağrının hangi hareketlerle arttığı,
✦Günlük alışkanlıklar,
✦Kas kuvveti ve esneklik durumu,
✦Omurga-mekanik kontrol,
✦Yaşam tarzı ve uyku düzeni
gibi birçok faktör birlikte ele alınır.
Bu değerlendirme, tamamen kişiye özel bir yaklaşım oluşturmayı sağlar.
Manuel Terapi ve Egzersiz: Bilimsel, Güvenli ve Kişiye Özel Yaklaşım
Ağrı bilimi temelli yaklaşımın en etkili destekçisi, doğru planlanmış manuel terapi ve egzersizdir.
Manuel Terapi
Manuel terapi, kas-iskelet sistemindeki gerginlikleri azaltmaya yardımcı olur.
Pain science perspektifinde amaç:
🔹Vücuda güven mesajı vermek,
🔹Hareket korkusunu azaltmak,
🔹Beyindeki ağrı alarmını yatıştırmak
gibi etkilerle kişinin daha rahat hareket etmesini sağlamaktır.
Egzersiz
Egzersiz, bilimsel olarak bel ağrısının en güçlü çözümlerinden biridir.
Ancak her egzersiz herkes için uygun değildir.
Bu nedenle:
🔹Kişiye özel,
🔹Ağrı eşiğine saygılı,
🔹Kademeli artış prensibiyle planlanan
egzersizler çok daha etkilidir.
Klinik yaklaşımda hedef asla mucize vaat etmek değildir.
Hedef, kişinin vücudunu tanıması, korkularının azalması ve güvenli hareket kapasitesinin artırılmasıdır.
Daha detaylı bilgi almak için iletişime geçebilirsiniz.
Bel Ağrısıyla Ne Zaman Fizyoterapiste Başvurmalısınız?
Her ağrı acil değildir. Ancak şu durumlarda profesyonel değerlendirme önerilir:
➤Ağrı 1–2 haftadan uzun sürüyorsa
➤Günlük yaşam aktivitelerini belirgin kısıtlıyorsa
➤Belde kilitlenme hissi varsa
➤Tekrarlayan dönemlerle yeniden ortaya çıkıyorsa
➤Ağrı nedeniyle hareket korkusu başladıysa
Bu durumlarda fizyoterapist değerlendirmesi hem rahatlatıcı hem de yönlendirici olur.
Sonuç: Ağrıyı Doğru Anlamak, Doğru Adımı Atmaktır
Bel ağrısı sık görülen bir problemdir, ancak fıtıkla karıştırılmamalıdır.
Pain science bize şunu açıkça gösteriyor:
Ağrı karmaşıktır, ancak anlaşılabilir.
Ağrıyı anladıkça vücudumuzla daha barışık olur ve daha güvenli hareket ederiz.
Kadıköy – Suadiye – Bağdat Caddesi bölgesinde kişiye özel değerlendirme, manuel terapi ve egzersiz yaklaşımıyla destek almak isteyenler için bu süreç son derece güvenli, bilimsel ve tamamen kişiye özeldir.
Kaynaklar
Boden SD, et al. “Abnormal magnetic-resonance scans of the lumbar spine in asymptomatic subjects.” New England Journal of Medicine, 1994.
Vlaeyen JWS., Linton SJ. “Fear-avoidance and its consequences in chronic musculoskeletal pain.” Pain, 2000.
Moseley GL., Butler DS. “Explain Pain.” Noigroup Publications, 2017.
Foster NE., et al. “Prevention and treatment of low back pain: evidence, challenges, and promising directions.” The Lancet, 2018.


